Düşünen Zihnin Ötesi

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Çoğu insan tüm yaşamını kendi düşüncelerinin sınırları içinde hapsolarak geçirir. Onlar geçmiş tarafından koşullandırılmış, dar, zihîn-ürünü, kişiselleştirilmİş bir benlik duygusunu asla aşamazlar.

içinizde, her bir insanın içinde olduğu gibi, düşünceden çok daha derin bir bilinç boyutu vardır. O sizin ta özünüzdür. Biz ona mevcudiyet, farkındalık, koşullanmamış bilinç diyebiliriz. Kadim öğretilerde, o içinizdeki Mesih'tir, ya da sizin Buda doğanızdır.

O boyutu bulmanız sizi ve dünyayı -bildiğiniz tüm şey zîhin-ürünü "küçük ben" olduğunda ve o yaşamınızı yönettiğinde- kendi kendinize ve başkalarına verdiğiniz ıstıraptan kurtarır. Sevgi, mutluluk, yaratıcı genişleme ve kalıcı iç huzuru yaşamınıza ancak o koşullanmamış bilinç boyutuyla gelebilir.

Eğer, ara sıra bile olsa, zihninizden geçen düşünceleri sadece düşünceler olarak görebilirseniz, eğer kendi zihinsel duygusal tepkisel kalıplarınızın ortaya çıkışlarına tanık olabilirseniz, o zaman o boyut içinizde, düşüncelerin ve duyguların meydana geldiği farkındalık olarak yaşamınızın içeriğinin gözler önüne serildiği ebedi içsel alan olarak zaten ortaya çıkmaktadır.

Düşünce akışı sizi kolayca sürükleyip götürebilecek muazzam bir devingenliğe sahiptir. Her düşünce çok önemliymiş gibi davranır. O dikkatinizi tamamen kendisine çekmek ister.

İşte sizin için yeni bir ruhsal uygulama: Düşüncelerinizi çok ciddiye almayın.

İnsanların kavramsal hapishanelerine hapsolmaları çok kolaydır.

İnsan zihni, bilme, anlama ve kontrol etme arzusuyla, kendi fikirlerini ve görüş noktalarım gerçek ile karıştırır. O, "Bu böyledir".der. "Kendi yaşamınızı" ya da bir başkasının yaşamını veya davranışım her nasıl yorumlarsanız yorumlayın, herhangi bir durumu her nasıl yargılarsanız yargılayın, onun bir görüş-noktasından başka bir şey olmadığını, birçok olası perspektiften biri olduğunu idrak etmeniz için, sizin düşünceden daha büyük olmanız gerekir. O bir düşünce yığınından başka bir şey değildir. Ama, realite her şeyin iç İçe örülü olduğu, hiçbir şeyin kendi başına var olmadığı bir birleşik bütündür. Düşünmek realiteyi parçalara ayırır; o, realiteyi kavramsal parçalara ayırır.

Düşünen zihin yararlı ve güçlü bir alettir, ama yaşamınızı tümüyle o yönettiğinde, onun siz olan bilincin sadece küçük bir veçhesi olduğunu İdrak etmediğinizde, zihin çok sınırlayıcı da olabilir.

0 yorum:

Yorum Gönder