Dinginlik Ve Farkındalık

24 Ağustos 2010 Salı

canı sıkılmış ve huzursuz olarak kalabilir ve böyle olmanın nasıl bir his verdiğini gözlemleyebilirsiniz. Bu hisse farkındalık getirdiğinizde, birden o hissi adeta bir alan ve dinginlik kuşatır. Bu başlangıçta azdır, ama içsel alan duygusu büyürken, can sıkıntısı hissinin yoğunluğu ve önemi azalmaya başlayacaktır. Böylece, can sıkıntısı bile size kim olduğunuzu ve olmadığınızı öğretebilir.

Siz "canı sıkılmış kişi"nin siz olmadığınızı keşfedersiniz. Can sıkıntısı sadece içinizdeki koşullanmış bir eneıji devinimidir. Siz öfkeli, üzgün, ya da korkan kişi de değilsinizdir. Can sıkıntısı, öfke, üzüntü ya da korku "sizin" değildir, onlar kişisel değildir. Onlar insan zihninin koşullarıdır. Onlar gelir ve giderler.

Gelip giden hiçbir şey siz değildir.

"Ben sıkılıyorum." Bunu kim bilmektedir?

"Ben öfkeliyim, üzgünüm, korkuyorum." Bunu kim bilmektedir?

Siz bilinen koşul değilsiniz, siz bilişsiniz.

Her türlü önyargı sizin düşünen zihinle özdeşleştiğinizi gösterir. Bu artık o insanı görmediğiniz, sadece o insanla ilgili kendi kavramınızı gördüğünüz anlamına gelir. Bir başka insanın canlılığını bir kavrama indirgemek acımasız bir şiddet biçimidir.

Farkındalık temeline dayanmayan düşünme kişinin kendi çıkarlarına hizmet edici ve işlevsiz hale gelir. Bilgelikten yoksun kurnazlık son derece tehlikeli ve yıkıcıdır. Halen insanlığın çoğunun hali budur. Düşüncenin bilim ve teknoloji olarak büyüyüp genişlemesi de, esasen iyi ya da kötü olmamasına karşın, yıkıcı hale gelmiştir, çünkü onun kaynaklandığı düşünüş, çoğunlukla, farkındalık temeline dayanmaz.

İnsan tekâmülündeki bir sonraki aşama düşünceyi aşmaktır. Bu şimdi bizim acil görevimizdir. Bu artık düşünmemek anlamına gelmez; bu, düşünceyle tamamen özdeşleşmemek, onun hâkimiyeti altına girmemek anlamına gelir.

İçsel bedeninizin enerjisini hissedin. Hemen zihinsel gürültü yavaşlar ya da sona erer. O eneıjiyi ellerinizde, ayaklarınızda, karnınızda, göğsünüzde hissedin. Siz olan yaşamı, bedene can veren yaşamı hissedin.

0 yorum:

Yorum Gönder